24 Temmuz 2013 Çarşamba

I Am Cuba (Soy Cuba) - 1964

I AM CUBA ( SOY CUBA) - 1964

 
Küba'da gerçekleşen devrimden kısa süre sonra Castro, Küba devrimini sinemaya yansıtmak ister. Kurulan film komisyonu Amerika ile kopan ilişkilerden ötürü Amerika'dan teknik destek ve imkan bulamaz. Proje bir sosyalizm propagandası olarak kullanılabileceğinden Sovyetler Birliği'nin ilgisini çeker ve Sovyetler filmi finanse etmeye karar verir. Sovyetler Birliği hükümeti yönetmen olarak Mikhail Kalatozov'u önerir. Daha önce birçok propaganda filmi çeken ve "The Cranes are Flying" gibi hem bir propaganda hem de sanatsal açıdan çok güçlü bir çekmiş olan Kalatozov teklifi kabul eder.

Kalatozov, sinematograf Sergey Urusevsky, kamera operatörü Alexander 'Sasha' Calzatti ve şair Yevgeny Yevtushenko ile Küba'ya gelir. Kübalı şair Enrique Barnet de senaryo için onlara katılır. Film dört kısa hikayeden oluşmakta.

İlk başta filmi beş kısma ayırırlar. 1) Kolonileşme ve kolonileşmenin şehir hayatına etkisi 2) Köylülerin trajedisi 3) İşçilerin/öğrencilerin yaşadığı zorluklar ve mücadeleleri 4) Düzlüklerde mücadele, savaş 5) Dağlarda mücadele ve zafer. Daha sonra 4. kısım çıkarılır.

Artistik, teknik, sinemasal ve duygusal açıdan dokunaklı bir film "Soy Cuba"... Kalatozov ve sinematografı Urusevsky birlikte görsel bir şiir yazmışlar.

Kalatozov yine çok sevdiği uzun kesintisiz çekimleri, vinç çekimlerini, elde kamera kullanımını, geniş açı lensleri (özellikle o zamana göre yeni olan 9.8 mm. lensleri), ultra viyole kullanımı ve birçok teknik yeniliği filminde kullanmış. Ama gösterişten çok hikayesine katkısından dolayı... Film teknik açıdan birçok etkileyici sahne barındırıyor. Örneğin açılıştaki kesintisiz uzun çekim... Bir binanın çatısındaki güzellik yarışmasından başlıyor, kalabalık arasında dolaşıp zemine iniyor ve orada dolaşmaya başlıyor, sonunda da havuzun içine girerek çekime (su altında) devam ediyor. Gerçekten teknik açıdan etkileyici bir sekans.

Ya da örneğin, (aşağıda izleyebileceğiniz), sinematik açıdan efsane olmuş 'öğrenci cenazesi' sahnesi... Kamera, katılımcıların arasından uzaklaşıp yükselmeye başlar, çatıya ulaştığında bir şaryoya geçer, ardından yine omuzda/elde taşınır ve en sonunda da ... izleyin.:) [Not: Kesintisiz çekim 1:40'ta başlıyor.] http://www.youtube.com/watch?v=sYFXv6bDIY8



Filmin müzikleri de gayet başarılı. Filmin orjinal müziğini Carlos Farinas bestelemiş. Gitar soloları ve "Öğrenci" segmentindeki cenaze sahnesindeki epik müziği gerçekten etkileyici. Ayrıca filmdeki şarkıların hepsi filmin hikayesine ve karakterlere katkı sağlıyor. Örneğin; yine "Öğrenci" segmentinde çalan şarkı suikast işlemek üzere olan öğrencinin vicdanı haline gelerek onun vicdan mücadelesini yansıtıyor. Ne zaman vicdanını bastırmakta başarılı olsa şarkı arka planda susuyor... ama sonra yeniden çalmaya başlıyor. Sekans, şarkıların ve müziğin yaratıcı kullanımına güzel bir örnek teşkil ediyor.

Ve film iki yılın ardından sonunda gösterime girer. Ne Kübalılar ne de Ruslar beğenir. Kübalılar filmin "Küba" ruhunu yansıtmadığını söylerler. Rusya'da ise ilk kısımda gösterilen 'hayat tarzının' özendirici olabileceği yöneticileri harekete geçirir. Film rafa kaldırılır. Ancak yine de Kübalılar ve film ekibi arasındaki dostluk baki kalacaktır.

Yıllar sonra Martin Scorsese ve Francis Ford Coppola filmi keşfederler ve filmin restore edilmesine öncelik ederler. Böylece bu unutulmaz film beyaz perdeye ve DVD'ye kazandırılır.

Ayrıca ilginizi çekerse filmin yapımını anlatan 2005 yapımı Vicente Ferraz yönettiği I Am Cuba: The Siberian Mammoth adlı bir belgesel de mevcut.

Filmi beğenirseniz ve henüz izlemediyseniz Kalatozov'un "The Cranes are Flying" ve " Letter Never Sent" adlı filmlerini de izlemenizi tavsiye ederim. Görsel ve duygusal açıdan güçlü filmler. İlgilisine...