1 Aralık 2017 Cuma

THE BITTER TEARS OF PETRA VON KANT (Die bitteren Tränen der Petra von Kant) - (1972)

THE BITTER TEARS OF PETRA VON KANT (Die bitteren Tränen der Petra von Kant)

Rainer Werner Fassbinder'ın kendi oyunundan senaryosunu uyarlayıp yönettiği bu tiyatral melodramın başrollerinde Margit Carstensen, Irm Hermann ve Hanna Schygulla var.

Petra von Kant ünlü bir moda tasarımcısıdır ve asistanı Marlene'le birlikte yaşamaktadır. Marlene Petra'ya aşıktır, ama Petra onun aşkına karşılık vermemektedir. Hatta Petra, Marlene'nin aşkını bildiğinden duygusal oyunlarla ona eziyet etmektedir. İşler genç ve güzel Karin'in gelmesi ve Petra'nın ona aşık olmasıyla değişir. İkilinin ilişkisinde dominant olan Karin'dir. Ve Petra zamanla ona aşık olan Marlene'nin durumuna düşer.

Film aşk ilişkilerinde tarafların dominantlığını, pasifliğini, bağımlı ve bağımsız tarafın psikolojisini, sadistçe ve mazoşistçe sergilenen davranışları, saplantıları, sahiplenmeyi, karşı tarafı duygusal ihtiyaçlara göre şekillendirme çabalarını sorgulayan, analiz eden bir başyapıt.

Fassbinder hikâyesini-filmini yaratırken Douglas Sirk'in melodram filmlerinden etkilenmiş, ayrıca filme yaklaşımında da Brecht etkileri görülüyor.

Film küçük ve tek bir mekanda geçiyor ancak mekanımız bir set değil!  Setin avantajları olmayınca böylesi küçük bir mekanda kamera hareketleri ve aydınlatma doğal olarak kısıtlanıyor. Ancak tüm bu kısıtlamalara rağmen Fassbinder ve usta sinematograf Michael Ballhaus hem aydınlatma hem kompozisyonel açıdan gayet başarılı bir iş ortaya koymuşlar. Dar bir mekan olsa da kamera sıklıkla hareket ediyor. Ya şaryo üzerinde, ya zoom yaparak, ya da pan ve tilt yaparak...

Fassbinder filmi on günde, prova yapmadan çekmiş. Bu kadar kısa sürede filmi çekebilmeyi başarmasında sürekli birlikte çalıştığı oyuncularla ve ekiple filmi çekmesinin, filmi kendi sahnelenen oyunundan uyarlıyor olmasının ve elbette başrol oyuncusunun sahnede de aynı rolü oynuyor olmasının katkısı büyük olmalı.

Bu arada atlamayayım: filmin kostüm çalışması gayet başarılı ve akılda kalıcı. Ayrıca müzik seçimi de hayli enteresan.

Fassbinder'ın incelikli hikayesine yaklaşımı ve yönetimiyle, oyuncularının başarılı performanslarıyla ve Ballhaus'un sinematografisiyle The Bitter Tears of Petra Von Kant Fassbinder'ın ilk altın dokunuşlarından, başyapıtlarından biri olmuş.

İlgilisine...

WAGES OF FEAR (Le salaire de la peur) - (1953)

THE WAGES OF FEAR (Le salaire de la peur)


Henri-Georges Clouzot'un yönettiği bu tırnak yediren cinsten olan gerilim filminin başrolünde Yves Montand var.

Filmin senaryosunu Georges Arnaud'un romanından Clouzot ve Jerome Geronimi birlikte uyarlamışlar.

Güney Amerika'da küçük bir kasabada çeşitli ülkelerden gelmiş bir grup işsiz adam günlerini bir iş çıkmasını bekleyerek geçirmektedir. Bölgedeki Amerikan petrol firması SOC'de bir kaza olup birçok işçi yaralanınca bu işsiz gruba bir fırsat doğar. Şirketin petrol çıkarma tesislerinden birinde yangın çıkmıştır ve yangını söndürebilmek için son derece tehlikeli bir sıvı patlayıcı olan nitrogliserinin kamyonlarla 300 mil uzaklıktaki bu tesise götürülmesi gerekmektedir. Ancak bu iş şirketin sendikalı çalışanları için çok tehlikeli bir iştir. O yüzden şirketin patronlarından O'Brien -yüksek para teklif ederek- bu tehlikeli görev için işsiz grubun içinden dört kişiyi seçer: Korsika kökenli Mario(Montand), İtalyan Luigi, Hollandalı Bimba ve eski bir gangster olan Jo. Dört adam iki kamyonla ölümcül tehlikelerle dolu bir yolculuğa çıkarlar.

H.G. Clouzot yönetimiyle, filmindeki karakterlerini işleyişiyle, politik eleştirisiyle ve de elbette yarattığı gerilimle hem kariyerinin hem de sinema tarihinin en iyi filmlerinden birini çekmiş.

Filmin oyuncu seçimi de gayet başarılı. Yves Montand sinemadaki ilk dramatik rolünde iyi bir iş ortaya koyuyor ancak Jo rolünde Charles Vanel başta olmak üzere Bimba rolündeki Peter van Eyck ve Luigi rolündeki Folco Lulli de Montand'dan geri kalmıyorlar, hatta bazı sahnelerde onu gölgeliyorlar.

Film aynı yıl(1953) hem Berlin'de Altın Ayı ödülünü hem de Cannes'da Altın Palmiye ödülünü almış. Ayrıca aktör Charles Vanel de performansıyla Cannes'da Altın Palmiye ödülünü almış.

Wages of Fear yönetimiyle, karakterleriyle ve hikâyesiyle seyircisini sarıp onları beyaz perdenin gördüğü en gerilimli maceralarından birine çıkarıyor.

İlgilisine...