1 Şubat 2018 Perşembe

VAGABOND (Sans toit ni loi) - (1985)

VAGABOND (Sans toit ni loi)

Agnès Varda'nın yazıp yönettiği filmin başrolünde Sandrine Bonnaire var.

Genç bir kadın(Mona) bir hendekte ölü olarak bulunur. Mona kendi tercihiyle sistemden kopup oradan oraya özgürce dolaşan isyankar bir avaredir. Mona'yla yolları kesişmiş olan kişilerle yapılan röportajlar ve geriye dönüşler(flashbackler) eşliğinde genç kadının ölümünden önceki birkaç gününü izleriz.

Varda arkadaşı olduğu yazar Nathalie Sarraute'un kendisinden ve yazılarından etkilenerek senaryoyu yazmış ve filmi de ona adamış.

Sandrine Bonnaire; güçlü, özgürlüğüne düşkün ve başına gelen kötü şeylere rağmen kurbanı oynamayı reddeden avare Mona rolünde inandırıcı ve başarılı bir oyunculuk sergiliyor.

Filmin yardımcı oyuncuları da gayet iyi. Kimi profesyonel oyuncu kimi film için seçilmiş hiç oyunculuk yapmamış kişiler. Ayrıca film günümüzün tecrübeli aktrislerinden Yolande Moreau'un da ilk uzun metrajlı filmi. Bu arada Mona ve zengin yaşlı kadın arasındaki sahne tam bir şamata. Daha önce sadece Varda'nın bir kısa filminde rol alan Marthe Jarnias neşesi ve samimiyetiyle bu sahneyi çalıyor.

Varda kariyerinin başından beri sevip kullandığı uzun dolly(şaryo)çekimlerini(özellikle paralel) yine bu filmde de çokça kullanıyor. Varda film için on iki dolly çekimi planlamış ve çekmiş. Hepsinde kamera Mona'yı takip ediyor/gösteriyor ve bu dolly çekimlere filmin bestecisi Joanna Bruzdowicz'in insanı saran, tekinsiz müziği eşlik ediyor. Ayrıca bu dolly çekimlerinin çoğunun açılış ve kapanış kareleri bir sonraki dolly çekimiyle imgesel bağa sahip ve teknik açıdan hepsi sağdan sola doğru ilerliyor. Zoom lens ise sadece filmin açılışında(jenerikte) kullanılıyor ve görsel açıdan etkileyici.  Filmin görüntü yönetmeni Patrick Blossier.

Film 1985 yılında Venedik Film Festivali'nde Altın Aslan'ı alırken (ayrıca Eleştirmenler ödülü FIPRESCI ile OCIC ödülünü de almış) filmin başrol oyuncusu Sandrine Bonnaire de César ödüllerinde En İyi Kadın Oyuncu ödülünün sahibi olmuş.

Son bir anekdot olarak filmin orijinal ismi Sans toit ni loi, 'Çatısız ve kanunsuz'(without roof nor law) anlamına geliyor.

İlgilisine...

FACES - (1968)

FACES

John Cassavetes'in yazıp yönettiği bu dramanın başrollerinde John Marley, Gene Rowlands, Lynn Carlin ve Seymour Cassel var.

Yaşlı ve zengin bir iş adamı olan Richard Forst(Marley) karısı Maria'yı(Carlin) bir süredir ilişkisi olduğu eskortluk yapan Jeannie(Rowlands) için terk eder. Maria'da arkadaşlarıyla eğlenirken tanıştığı jigolo Chet'le(Cassel) yakınlaşır. Tüm bu olanlar karakterleri kendi içlerinde ve birbirlerine karşı duygusal çatışmalara götürür.

Cassavetes filmin senaryosunu sanki oyuncularının yeteneklerini ortaya koyabilmelerini sağlamak ve onları zorlayabilmek için dizayn edip yazmış. Hemen hemen bir çok sahne sıcak ve neşeli bir şekilde başlayıp; bir kavga, bir duygusal patlamayla da bitiyor.

Oyuncuların performansları genel olarak doğal ve gerçekçi bir yaklaşıma sahip. Cassavetes'in de arayıp, bulup filme hapsetmek istediği şey de bu zaten.

John Cassavates filmi tamamen kendisi finanse etmiş ve filmin çoğunu da kendi evinde çekmiş.

Siyah-beyaz ve 16mm olarak çekilen film görsel açıdan kontrastı yüksek ve bir hayli grenli(kumlu). Kamera çalışması ise daha çok belgesel ya da cinéma vérité tarzında. Kamera daima oyuncuları takip ediyor, onların performanslarına ve duygularına odaklanıyor; mümkün olduğunca onlara yaklaşıyor.

Filmin bir kaç kurgu versiyonu var(Cassavetes'in yönettiği bir çok filmde olduğu gibi). Film ilk kez 183 dakika olarak gösterilmiş sonrasında ise Cassavetes filmi 130 dakikayı indirmiş ve sinemalarda bu versiyon gösterilmiş. 183 dakikalık versiyon ise ortadan kaybolmuş. Ancak yıllar sonra filmin 147 dakikalık bir kopyası Ray Carney tarafından bulunmuş. Ben filmin 130 dakikalık sinema versiyonunu ve ayrıca 18 dakikalık alternatif açılış sahnesini izleyip bu yazıyı yazdım.

Film 1969'da En İyi Senaryo, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ve Yardımcı Erkek Oyuncu dallarında Oscar'a aday gösterilirken, Venedik Film Festivali'nden de En İyi Yönetmen ve En İyi Oyuncu ödülünü kazanmış.

John Cassavates gerçekçi ve doğal performanslar arayışına -diğer yönettiği filmlerinde olduğu gibi- bu filmde de deneysel ve yenilikçi yaklaşımlar deneyerek ulaşmaya çalışıyor. Faces, yönetmenin en önemli filmlerinden biri ve sinemaya getirdiği yaklaşımla bir çok yönetmeni de etkilemiş.

İlgilisine...

WAIT UNTIL DARK - (1967)

WAIT UNTIL DARK

Yönetmenliğini Terence Young'ın yaptığı bu gerilim filminin başrollerinde Audrey Hepburn ve Alan Arkin var.

Filmin senaryosunun kaynağı --Dial M for Murder adlı tiyatro oyununu da yazan-- Frederick Knott'un aynı adlı oyunu. Oyun 1966'da Broadway'de büyük başarı elde edince Warner Bros. oyunun film yapım haklarını satın almış ve senaristler Robert Carrington ve Jane-Howard Hammerstein de oyunu sinemaya uyarlamışlar.

Uyuşturucu kuryesi Lisa kendi başına iş yapmaya kalkınca acımasız Roat'ın kurbanı olur, ama ona yakalanmadan önce uyuşturucuları içine yerleştirdiği bebeği mimar Sam Hendrix'e verir. Roat, Lisa'yı konuşturur ve bebeği almak için Sam Hendrix'in izini bulur. Ama oyuncak bebek evde yoktur ve Sam nereye koyduğunu hatırlamamaktadır. Roat diğer iki adamıyla bebeği bulmak için bir plan yapar. Sam gidip evde yalnız kör karısı Susan kaldığında Roat planını uygulamaya geçirir.

Film oyundaki gibi tek mekanda geçiyor. Günümüzde artık klasikleşmiş bir gerilim teması olan: tek mekanda kısılı kalmış, dış dünyadan yardımı kesilmiş ana karakterin hayatta kalma mücadelesini filmde izliyoruz.

Yönetmen Terrence Young üç Bond filmi ve sayısız macera filminden sonra edindiği teknik ustalığı bu tek mekanda geçen gerilim filminde başarıyla ortaya koyuyor. Oyuncularından iyi performanslar almış, mizansenleri, kurgusu ve sinematografisi de gayet iyi.

Audrey Hepburn daha önce ağırlıklı olarak rol aldığı romantizm, komedi, müzikal içerikli filmlerden ziyade farklı bir türde -o zamanki kocası ve filmin yapımcısı Mel Ferrer'in de ısrarıyla- karşımıza çıkıyor. Hepburn filmde kör Susy Hendrix karakterini başarıyla canlandırmış, gerçi biraz fazla romantik ve iyimser buldum ama zamanına uygun olarak sergilediği bu performansıyla o yıl En İyi Kadın Oyuncu dalında Oscar'a aday gösterilmiş. Alan Arkin ise acımasız psikopat Roat rolüyle filmi çalıyor diyebilirim. Kanımca en azından o da performansıyla bir Oscar adaylığını hak ediyor.

Filmin başrol oyuncuları kadar yardımcı oyuncuları da (Richard Crenna, Efrem Zimbalist Jr., Jack Weston ve Julie Herrod) filmde ön plana çıkıyorlar ve başarılı performanslar sergiliyorlar. Özellikle de Richard Crenna...

Filmin o ünlü 8 dakikalık finali için Warner Bros. -aynı zamanda iyi bir pazarlama hamlesi olarak- bir uyarı fragmanı hazırlamış. Fragmanda filmin son sekiz dakikasında filmin finalinin etkisini arttırmak için sinemada ışıkların mümkün olduğunca kısılacağı söyleniyor; ardından da sigara içilen salonlarda sigara içilmemesi ve elbette kimsenin salona girip-çıkmaması isteniyor.

Finaldeki Roat'ın o ünlü ani sıçrayışını da unutmayalım. Hâlâ etkili...

İlgilisine...