1 Mart 2016 Salı

THE LAST COMMAND - (1928)

THE LAST COMMAND

Yönetmenliğini Josef von Sternberg'in yaptığı bu sessiz melodramanın başrolünde -etkileyici bir performans sergileyen- Emil Jannings var. Ayrıca yardımcı rollerde Evelyn Brent ve William Powell da akılda kalıcı oyunculuklar sergiliyorlar.

Hikayesinin çıkış noktasını ya da esinini gerçek bir kişi olan General Lodijensky'nin hayatından alan filmin konusu şöyle: Yıl 1928. Çar'ın kuzeni ve Çarlık Rusya'sının eski bir generali olan Sergious Alexander Bolşevik devrimi sonrasında Rusya'dan kaçmış ve Hollywood'a gelmiştir. Artık yaşlanmış ve çökmüş olan Sergious, Hollywood'da figüranlık yaparak geçimini sağlamaktadır. Bir gün yeni filmi için oyuncular arayan film yönetmeni Lev Andreyev, Sergious'un fotoğrafını gördüğünde donup kalır. Fotoğraftaki adama tanıdık gözlerle bakar ve ona general rolünü verir. Bunun sebebini ve Sergious Alexander'ın geçmişte başına gelenleri uzun bir flashback içinde izleyerek öğreniriz.

Emil Jannings bu filmdeki performansıyla Amerikan Film Akademisi'nin düzenlediği ilk Oscar töreninde En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanmış.

Josef von Sternberg'in hikayeyle motive edilmiş kamera hareketleri, duyguları ortaya koyan ekspresyonist kurgusu, özenli setleri, minyatürleri, aydınlatması, sembolizmi ve mizanseniyle filmi unutulmaz kılıyor. Sternberg'in resme olan tutkusu kompozisyonlarına yansıyor; her zamanki gibi yönetmenin özenli kompozisyonlarını izliyoruz.

İlgilisine...

PAPER MOON - (1973)

PAPER MOON

Yönetmenliğini Peter Bogdanovich'in yaptığı filmin başrollerinde Ryan O'Neal ve Tatum O'Neal var.

Filmin senaryosunu Joe David Brown'un Addie Pray adlı romanından usta senarist Alvin Sargent (Julia, Ordinary People) uyarlamış.

Klasik bir yol filmi olan film Amerika'daki ekonomik çöküşün olduğu Büyük Depresyon döneminde geçiyor. Film Addie'nin (Tatum O'Neal) annesinin cenazesiyle açılıyor. Cenazeye gelen az sayıdaki insanın arasında Addie'nin eski bir sevgilisi olan Moses (Ryan O'Neal) da vardır. Rahip ve yanındakiler Moses'dan kasabada kimsesi olmayan Addie'yi St. Joseph'deki teyzesine götürmesini rica ederler. Moses isteksiz de olsa bunu kabul eder. Addie, Moses'ın babası olduğundan şüphelenirken bir süre sonra Moses'ın bir dolandırıcı olduğunu anlar. Addie'nin dolandırıcılık işinde Moses'a katılmasıyla birlikte ikilinin başından birçok macera geçer.

Bogdanovich The Last Picture Show'da olduğu gibi bu filmde de oyuncularından iyi performanslar almasını biliyor ve görsel açıdan uzun kesintisiz sahneleriyle - iyi planlanmış mizansen ve kamera hareketleriyle- ve özenli kurgusuyla filme imzasını atıyor.

Filmin tüm oyuncuları çok iyi performanslar sergiliyorlar. Ryan O'Neal kariyerinin en iyi ve farklı performanslarından birine imza atarken başrolü paylaştığı kızı Tatum O'Neal da sergilediği oyunculukla En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Oscar'ını alan en genç(10 yaşında ve ilk oyunculuk deneyimi) aktris olmuş. Gerçekten de izlerken gözünüzü ondan alamıyorsunuz. Ama bunu sağlamak kolay olmamış; yönetmen Bogdanovich, Tatum'dan böylesine doğal bir oyunculuk almak için bazen 50 tekrar yaptığını belirtiyor. Bu arada Trixie rolündeki Madeline Kahn'ın -kısa ekran süresine rağmen- sergilediği içten ve akılda kalıcı oyunculuğa da değinmeden geçmeyeyim.

Siyah-beyaz filmin sinematografisi büyük ustalardan Laszlo Kovacs'a ait. Kovacs filmde gölgeleri özenle kullanıyor/yerleştiriyor. Özellikle otel odalarındaki sahnelerin kontrastı yüksek ama güzel ve etkili. Bogdanovich'in tercih ettiği kesintisiz uzun sahnelerin çekimlerini ve deep focus'u da başarıyla sağlıyor. Ayrıca dış sahnelerde -Orson Welles'in tavsiyesiyle- kamerada kırmızı filtre kullanarak (siyah-beyaz filmde kontrastı arttırıp gökyüzünü koyulaştırır) film için aradığı o özel, filme spesifik görünümü/görselliği bulmuş.

Paper Moon barındırdığı başarılı oyunculuklarla, özenli yönetimiyle ve sinematografisiyle gerçekten iyi, eğlenceli ve samimi bir film.

İlgilisine...

imdb