1 Ekim 2018 Pazartesi

THE EARRINGS OF MADAME DE... (Madame de...) - (1953)

THE EARRINGS OF MADAME DE... (Madame de...)

Max Ophüls'ün yönettiği bu romantik dramın başrollerinde Danielle Darrieux, Charles Boyer ve Vittorio De Sica var.

Filmin senaryosunu Louise de Vilmorin'in aynı adlı kısa romanından Marcel Achard, Max Ophüls ve Annette Wademant uyarlamış. Romanı okumadım ama yazılanlardan romana çok sadık kaldıklarını sanmıyorum.

19.yüzyıl, Paris... Soy adını bir türlü öğrenemediğimiz Madame Louise de... (Darrieux) general olan kocası Andre'nin(Boyer) evlenme hediyesi olarak verdiği küpeleri satar. Andre durumu öğrenir ve küpeleri yeniden satın alıp Konstantinopolis'e giden metresine verir. Metresi de kumar parası için küpeleri satar. Ve bir süre sonra İtalyan diplomat Baron Fabrizio Donati(De Sica) küpeleri satın alır ve Paris'e gelir. Paris'de Louise'i görüp aşık olur, Louise de Baron Donati'nin aşkına karşılık verir. Baron aşkının ifadesi olarak küpeleri 'ilk sahibesine' geri verir. Aralarındaki ilişkiyi öğrenen Andre bu duruma bir süre izin verir ama sonra işler değişir.

Danielle Darrieux ve Charles Boyer 17 yıl önce birlikte rol aldıkları Anatole Litvak'ın Mayerling filminden sonra yine bir araya geliyorlar. Tabii ikisi de daha tecrübeli ve bu tecrübelerinin yansımasıyla filmdeki rollerini başarıyla canlandırıyorlar. Özellikle de Charles Boyer... Ophüls'ün ise --DD için söylediklerine bakılırsa-- Darrieux'a büyük bir hayranlık beslediği ortada. Vittorio De Sica'ya gelince o da rolünün hakkını veriyor. Ophüls başta -kendisi gibi bir yönetmen olan- De Sica'yı yönetmekte çekinceli olsa da ikili kısa sürede anlaşıp, iyi iki dost olmuşlar ve işler sorunsuz gitmiş.

Ophüls hem oyuncuları hem kamerayı hareket hâlinde seviyor. Uzun takip ve şaryo çekimleri yeri geldiğinde vinç çekimleriyle birleşiyor, bir yandan da kusursuz panlar, tiltler... Ayrıca Ophüls kesmeden uzun sekanslar çekiyor. Bu tarz sekanslarda kameranın ve oyuncuların konumu, hareketlerin zamanlaması, netlik kusursuzca olmalı. Bu tür sahneler yaratmak iyi bir planlama, zaman ve ustalık gerektirir. Artık bu tarz mizansenler yaratabilen yönetmenler günümüzde çok az. Ancak filmin kamera çalışması bazı eleştirmenler tarafından biraz fazla bulunmuş ama ben onlara katılmıyorum. Filmi bir de sessiz olarak izlerseniz filmin harika kamera çalışmasını daha iyi analiz edebilirsiniz. Filmin sinematografı birçok klasik filmde çalışmış olan Christian Matras.

Ophüls başta tüm filmi aynalardan çekmeyi istese de yapımcılar bunu kabul etmemiş. Özellikle balo sahnesinde çok güzel bir ayna sahnesi var. Balo sahnesi demişken filmin sanat yönetimi ve kostümleri filme ve atmosferine çok şey katıyor. Filmin sanat yönetmeni Ophüls'ün birçok kez birlikte çalıştığı ve Ophüls'ün La ronde adlı filmindeki işiyle Oscar'a aday olmuş Jean d'Eaubonne. Filmin kostüm tasarımcıları ise Georges Annenkov ve Rosine Delamare. İkisi de bu filmdeki başarılı işleriyle Oscar'a aday olmuşlar.

Ophüls'ün en bilinen ve başyapıtlarından biri olan Madame de... trajik hikâyesi, oyuncularının başarılı performansları, Ophüls'ün yönetimi ve kamera çalışmasıyla sinema tarihinin unutulmaz filmlerinden biri.

İlgilisine...


THE EXECUTIONER (El Verdugo) - (1963)

THE EXECUTIONER (El Verdugo)

Luis Garcia Berlanga'nın yönettiği bu trajik kara komedinin başrollerinde Nino Manfredi, Emma Penella ve Jose Isbert var.

Filmin senaryosunun çıkış noktası Berlanga'nın bir avukat arkadaşının anlattığı hikâyeden etkilenerek aklına gelen bir imajla başlamış: Bir idam mahkumu idama götürülürken panikler, aynı zamanda infazı gerçekleştirecek görevli de panikler ve caymak ister. Bunun üzerine diğer görevliler ikisini de yatıştırmaya çalışırak onları idamın gerçekleştirileceği yere sürüklerler. Bu imajı doksan dakikalık bir filme çevirmek ise yönetmenin yaklaşık iki yılını alır. Ve senarist Rafael Azcona sonunda Berlanga'nın istediği senaryoyu yaratır.

Bir infaz sonrası cenaze levazımatçısı Jose Luis Rodriguez -istemeyerek de olsa- evine bıraktığı cellat Amadeo'nun kızı Carmen'le tanışır. Biri cenazeci olduğu için, diğeri ise cellatın kızı olduğu için hayatlarında sevgili edinemeyen ikilinin arasında bir ilişki başlar. Jose Almanya'ya gidip yeni bir iş bulmak istese de Carmen'in hamile kalmasıyla bu hayali iptal olur. Evlenirler, çocukları olur. Ardından devlet tarafından Amadeo'ya verilen daireye taşınırlarken evin onlarda kalması için Carmen'in bekar olması ya da damadın devlet görevlisi olması gerekmektedir. Jose evi kaybetmemek için Amadeo'nun baskısıyla cellat olarak işe başvurur. Ve günlerden bir gün göreve çağrılır...

Film bir İspanya-İtalya ortak yapımı olduğundan yapımcılar başrol için hem İtalya'da hem de İspanya'da tanınan bir oyuncu istemişler. Ve bu arzuları onları Nino Manfredi'ye götürmüş. Manfredi filmde başarılı bir performans sergilerken Jose Isbert de performansıyla adeta rol çalıyor.

Filmde yönetmen Berlanga karşı olduğu ölüm cezasını eleştirirken bir yandan da bireyin toplum ve devlet tarafından nasıl yapmak istemediği şeylere yönlendirilebileceğini gösteriyor. Alt metin olarak da toplumsal ve siyasi eleştirilerini mümkün mertebe(Franco rejiminden ötürü) filmine yansıtıyor.

Filmi, 4K çözünürlükteki kare-kare elde(manual) yapılmış restorasyonundan izleme fırsatım oldu, gerçekten çok başarılı bir restorasyon çalışması olmuş. Filmin sansürcüler tarafından kesilen kısımları özellikle de sahne ortasındaki kesmeler belli oluyor(kısa bir atlama oluyor), acı bir iz... Bunun dışında film sesli çekilmediğinden yapılan dublajda diyalog ve dudak uyumsuzluğu bir hayli fazla, bu da izlerken dikkatinizi dağıtabiliyor.

Venedikte'de Altın Aslan'a aday olan film törenden FIPRESCI Ödülü'nü alarak ayrılmış. Bu arada film İtalya'da gösterilirken filmin İspanya'da üstünde durulmayan alt metinlerini okuyan insanlar Franco rejimini ve ölüm cezasını protesto etmeye başlarlar(protestolara o dönem Franco rejiminin komünist lider Julian Grimau'yu idam cezasına çarptırmasının ve bu hususta uluslararası baskı altında olmasının da büyük katkısı var). Bunun üzerine Franco rejimi filmi İspanya'daki sinemalardan çektirir, Berlanga ağır bir şekilde eleştirilir ve bir süre(3-4 yıl) sinema filmi çekemez.

The Executioner alt metninde politik ve toplum eleştirisi barındıran ince bir kara mizah örneği.

İlgilisine...