1 Aralık 2015 Salı

THE PHANTOM OF THE OPERA - (1925)

THE PHANTOM OF THE OPERA (Operadaki Hayalet)

Rupert Julian'ın yönettiği bu sessiz korku filmi klasiğinin başrolünde binbir yüz olarak anılan efsanevi Lon Chaney var. Gaston Leroux'nun aynı isimli ünlü romanından uyarlanan film yapılan birkaç değişiklik ve finali hariç romana sadık kalmış. Yalnız finaldeki değişiklik dramatik açıdan bana pek uygun gelmedi.

Filmin yapım öyküsü Universal Stüdyoları'nın kurucusu Carl Laemmle'in Paris'i ziyaretiyle başlar. Paris'te Gaston Leroux ile tanışan Laemmle ona Paris Opera Binasından çok etkilendiğini söyler. Bunun üzerine Leroux ona kendi kitabının imzalı bir kopyasını hediye eder. Kitabı bir gecede okuyan Laemmle, kitabın film yapım haklarını satın alır ve başrol için --Notre Dame'ın Kamburu'ndaki başarısıyla ünü zirvede olan-- Lon Chaney'i düşünür.

Filmin yönetmen koltuğuna -- 1923'de Von Stroheim'dan devir aldığı Merry-Go-Around ile gişede iyi bir başarı elde etmiş olan -- Rupert Julian getirilir. Yıldız Lon Chaney ve yönetmen Rupert Julian'ın aralarının pek iyi olmadığı, anlaşamadıkları anlatılanlar arasında... Filmin deneme gösteriminin ardından gelen olumsuz eleştiriler üzerine -- ve Lon Chaney'nin de tavsiyesiyle-- stüdyo Julian'dan filmin birçok sahnesini yeniden çekmesini ve filmin tonunu değiştirmesini ister. Bunun üzerine Julian prodüksiyonu terk eder.  Bu aşamada stüdyo Edward Sedgwick'i işe almış. Ancak Sedgwick'in çektiği sahnelerin çoğu --final sahnesi hariç-- kurgu aşamasında filmden çıkarılmış.

Film için Universal Stüdyosu'nun "arka bahçesinde" inşa edilen Paris Opera Binası setinden biraz bahsedelim. 28 numaralı sahnede bulunan set bir hayli ünlü. Bu dev set filmin bitiminde yıkılmamış ve yıllar boyunca --2014 yılında yıkılıncaya kadar-- senaryosunda gösterişli opera ya da tiyatro binası sahnesi olan Hollywood filmlerinin ve dizilerinin birçoğuna hizmet etmiş. Hatta Claude Rains'in Hayalet'i canlandırdığı 1943 yapımı The Phantom of the Opera'nın yeniden yapımı da bu sette çekilmiş. 1943 yapımı The Phantom of the Opera'nın Blu-ray baskısında bulunan bir belgeselde bu setle ilgili birçok bilgi mevcut.


Gelelim sinema tarihinin ikonikleşmiş, hafızalara kazınmış olan Christine'in Hayalet'in maskesini çıkardığı o sahneye... Maske çıkıp da Lon Chaney'nin kendi yaptığı o ünlü makyaj görününce zamanın seyircilerinin çığlık attığı, bazılarının da bayıldığı belirtiliyor. Bu arada Chaney'in Hayalet makyajı -sonraki uyarlamalara nazaran- romandaki Erik karakterinin tasvirine en uygun olanı. O makyajın Rick Baker gibi birçok geleceğin makyaj sanatçısını etkilediğini ve ilham verdiğini de belirtmeden geçmeyelim.


Ayrıca filmin Maskeli Balo sahnesi kısmi olarak renkli çekilmiş (Technicolor ile) ve bazı yerlerde de negatif elle boyanmış.



Stüdyo 1929 yılında filmi --gelişen ses teknolojisinin getirdikleriyle-- ses efektleri, müzik ve diyalog içeren birkaç sahne ekleyerek yeniden gösterime sokmuş. Bu kopyanın soundtrack'inin büyük kısmı kayıp. Ancak sesli versiyonun kurtarılan Reel-5'i (filmin 5.makarası) izledim. Avizenin düştüğü sahnedeki çığlıklar, bağırışmalar ve avizenin çarpma sesleri eklenmiş, opera sanatçısının şarkı söyleyişi ve birkaç diyalog da vardı. Ancak eklenen yeni diyaloglu sahnelerde --stüdyoyla kontratı olmayan ve o zamanlar maalesef akciğer kanserine yakalanmış olan-- Lon Chaney bulunmuyor.

Filmi -artık kamu malı olduğundan- İnternet'ten ücretsiz izleyebilirsiniz, Link. Ancak filmin iyi bir şekilde restore edilmiş (90 yıllık bir filme göre) bir versiyonunu izlemek isterseniz (ekstradan belgesel, fragman vs. ile) İngiltere'de BFI'dan çıkan blu-ray baskısını öneririm.

İlgilisine...

imdb

ROOM SERVICE - (1938)

ROOM SERVICE (Oda Servisi)

Yönetmenliğini William A. Skater'ın yaptığı filmin senaryosu Allen Boretz ve John Murray'ın aynı isimli tiyatro oyunundan uyarlanmış.

Filmin çoğu bir otel odasında geçiyor. Meteliksiz tiyatro yapımcısı Gordon Miller (Groucho) otel odasında sıkışır kalır. Amacı yeni oyununu sahneye koymak için finansör bulmak ve borçlarını ödemektir.Odadan çıkarsa -borçlarından ötürü- otel yönetiminin odayı başka birine vermesinden korktuğundan işi olan herkesi oraya çağıracaktır.

Filmin senaryosu Marx Kardeşler için özel olarak tasarlanmamış ilk ve tek senaryo. Ama ekibin diğer filmlerini izlediğimde senaryo açısından en az açığa sahip senaryo bu filme ait diyebilirim. Ama bu durum zaten bir Marx Kardeşler filminde kafamıza çok takmamız gereken bir şey değil. Hem yine formlarındalar.

Bu arada ilginç bir not olarak Ann Miller filmde 15 yaşında olsa da yapımcılara yaşının 18 olduğunu söylemiş ve sahte bir doğum belgesi hazırlatıp rolü almış. Ve yaşı küçük olsa da rolünün üstesinden gelmiş. Açıkçası ben de izlerken şüphelenmedim.

Marx Kardeşlerden Zeppo Marx -yine- bu filmde yok (1933'ten itibaren oyunculuğu bırakıp menajerlik ve yapımcılığa konsantre olmuştu). 

Sonuç olarak yine Marx Kardeşler izleyicilerine screwball komedi ile slapstick komedinin güzel bir birleşimini sunuyorlar.

İlgilisine...