1 Kasım 2018 Perşembe

ROMA (Fellini's Roma) - (1972)

ROMA (Fellini's Roma)

Federico Fellini'nin yönettiği filmin yarı otobiyografik sahneler içeren senaryosunu da Fellini ve Bernardino Zapponi birlikte yazmışlar.

Fellini'nin bakış açısıyla, anılarıyla, fantezileriyle sarmaladığı filmde yönetmenle birlikte Roma ve Roma'nın tarihinde bir yolculuğa çıkıyor, kurgusal açıdan bir yere ve konuya çok takılmadan sıklıkla oradan oraya atlayarak --hızlı bir tur gezisi gibi-- geziyoruz. 

Filmde Roma'ya Fellini'nin gözünden bakarken bir yandan da Fellini'nin Roma'daki gençlik anılarından(30'lu-40'lı yıllardan) kesitler izliyoruz. Ayrıca filmin şimdiki zamanında(1972) Roma'yla ilgili film çekmeye çalışan yaşlanmış Fellini'den de kesitler izliyoruz.

Film, bir nevi gerçekler ile hayallerin karıştığı ve birçok sahnesi belgesel estetiğine sahip olan bir eser. Filmi sözde/sahte belgesel (pseudo documentary) türünde gören yazarlar da var.

Fellini'nin klasik temalarından ya da yönetmenin ruh hâli yansımalarından biri olan büyük bir eğlence ve cümbüş sonrası çöken bir sessizlik ve yalnızlık sahnesi yine bu filmde de (filmin sonlarına doğru) mevcut. Fellini'nin bu sessizlik ve yalnızlık sahneleri her seferinde üzerimde etkili oluyor, sanırım bunun sebebi içerdiği büyük gerçeklik payı.

Filmde Fellini'nin kamerayı vinç(crane) üzerinde kullanmayı ne kadar sevdiğini yine görüyoruz. Filmin usta görüntü yönetmeni -Fellini'yle toplam sekiz filmde çalışmış olan- Giuseppe Rotunno. 

Danilo Donati'nin set ve kostüm çalışmalarıysa her zamanki gibi yine başarılı ve göz alıcı. Özellikle papa ve ruhban sınıfının izlediği defile sahnesi ve metro inşaatı sırasında keşfedilen Roma dönemine ait fresklerin havayla temas edip hızla bozulduğu sahneler akılda kalıcı.

Filmin müzikleri ise ünlü besteci Nino Rota'ya ait.

En İyi Yabancı Film dalında Altın Küre'ye aday olan film törenden eli boş dönmüş. Ayrıca film İtalya tarafından Oscar'a aday gösterilse de finale kalamamış. Ancak Fellini Cannes'da Teknik Ödülü(günümüzde Vulcan Ödülü) almış(Laurent Coderre'yle paylaşarak).

Son olarak filmle ilgili David Forgacs'ın yazdığı şu İngilizce makale de hayli bilgilendirici.

Roma, Fellini'nin rehberliğinde izleyicisini farklı bir Roma turuna çıkartıyor.

İlgilisine...

NINOTCHKA - (1939)

NINOTCHKA

Ernst Lubitsch'in yönettiği bu komedi klasiğinin başrollerinde Greta Garbo ve Melvyn Douglas var.

Üç Sovyet yetkili -ekonomik açıdan zorlu günler geçiren ülkeleri için- Paris'e değerli mücevherler satmak üzere gönderilir. Ancak mücevherler devrimden Paris'e kaçan Büyük Düşes Swana'ya aittir. Düşes bunu haber alır ve mücevherlerine kavuşmak için sevgilisi Kont Leon'dan yardım ister. Leon(Douglas) üç Sovyet yetkilinin mücevherleri satmasını engeller ve onları ağına düşürür. Bunun üzerine Sovyetler yüksek disiplinli yoldaş Nina Yakushova'yı işleri düzeltmesi için Paris'e gönderir. Nina şehri gezerken Kont Leon'la tanışır. Birbirlerinin kim olduklarını bilmeyen ikilinin arasında bir aşk doğar ama gerçek ortaya çıkınca işler sarpa sarmaya başlar.

Filmin gerek öyküsüyle gerek diyaloglarıyla ustaca yazılmış olan senaryosunu büyük usta Billy Wilder, Charles Brackett ve Walter Reisch kaleme almışlar. Filmin öyküsü, çıkış noktası ise Melchior Lengyel'e ait.

Hikâye klasik zıtların çekimi ve çatışmasıyla başlıyor(Bolşevik-Kapitalist), çiftimiz aşık oluyor ve sonunda bir taraf ödün verip diğerine uyum sağlıyor. Ninotchka politik hicivle sarılı bir romantik komedi.

Film İkinci Dünya Şavaşı öncesi çekilip savaşın başlamasından bir ay sonra gösterime çıkmış. Tahmin edebileceğiniz gibi film Sovyetler Birliği'nde yasaklanmış. Hele filmin sonunda tüm ana Sovyet karakterlerin batıyı ve kapitalizmi seçmesinin bu yasaklama kararında büyük etkisi olsa gerek. Bu arada Amerika'nın 1941'de savaşa girmesiyle ve Sovyetler Birliği'yle müttefik olmasıyla birlikte Soğuk Savaş dönemine kadar Sovyetlere karşı böyle baskın bir eleştiri -hiciv de olsa- içeren pek Hollywood filmi yok sanırım.

Greta Garbo oynadığı birçok melodramdan sonra arayışında olduğu komediyi ve o komediyi yaratacak ekibi bulmuş. Garbo daha önce As You Desire (1932) adlı filmde başrolü paylaştığı Melvyn Douglas'la yine bir araya geliyor ve aralarında çok güzel bir uyum var (Ayrıca Garbo ve Douglas bu filmden sonra 1941'de Cukor'un Two-Faced Woman adlı filminde de birlikte başrolü paylaşmışlar). Büyük Düşes rolünde Ina Claire gayet başarılı. Filmin komedisine büyük katkıda bulunan Sig Ruman(Iranoff), Felix Bressart(Buljanoff) ve Alexander Granach(Kopalski)'ı da unutmayalım. Ha bir diğer unutulmaması gereken oyuncu da filmin sadece sonunda arz-ı endam eden Razinin karakterini canlandıran Bela Lugosi! Lugosi kısa ekran süresine rağmen varlığıyla ve karizmasıyla akıllarda kalıyor.

Film 1940'da En İyi Film, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Senaryo ve Orijinal Öykü dalında Oscar'a aday gösterilmiş.

Ninotchka, yönetmen Ernst Lubitsch'in dokunuşuyla, iyi yazılmış senaryosuyla ve de oyuncularının başarılı performanslarıyla sinema tarihinin klasikleri arasında yerini hakkıyla alıyor.

İlgilisine...