25 Ekim 2015 Pazar

NYMPHOMANIAC - Chapter-4: DELIRIUM

NYMPHOMANIAC - Chapter-4: DELIRIUM


Lars von Trier'in yönettiği filmin bu bölümünde büyük hayranlık beslediği Ingmar Bergman ve Andrei Tarkovsky ile sinematik ve tematik açıdan belirgin bir şekilde bir araya geliyor, buluşuyor.

Bu bölüm siyah-beyaz... Dış mekanlar (hastane bahçesi gibi) bana Tarkovsky'nin sinematografisini(Ivan's Childhood gibi), iç mekanlar ise Bergman'ın Nykvist dönemi siyah-beyaz sinematografisini hatırlattı. Tabii sadece aydınlatma açısından; kamera kullanımı, hareketleri ve kompozisyonel açıdan değil.

Lars von Trier'in film boyunca kullandığı ağaç sembolü başlı başına Tarkovsky'e ve onun şiirsel yaşam-ölüm, "bağ" temalarına açık bir referans. Jo ve babası arasındaki ilişki ve sahneler de hep ağaçlarla çevrili. Nitekim bu bölümde de Jo hastane bahçesinde gördüğü bir ağaçtan kopardığı yaprakları ölüm döşeğindeki babasına getirir ve üzerine konuşurlar.


Ingmar Bergman'ın ölüm temaları ise (ölüm korkusu, ölümü bekleme, can çekişme gibi) bu bölümde bir hayli belirgin, hatta bölüme tamamen hakim (Bergman'ın Silence ve Cries and Whispers gibi unutulmazlar filmlerindeki gibi) diyebiliriz.

Yine Trier daha önceki filmlerinde olduğu gibi (ör: Antichrist) bireyin seksi, iç sıkıntılarından ve düşünsel acılarından kaçmak için kullanmasını -babası kötüleştikçe artarak-  Jo'nun bu bölümde girdiği cinsel ilişkilerde gösteriyor.

Filmin bu bölümü Yönetmen Kurgusu'nda yaklaşık yedi buçuk dakika daha uzun (440 sn.). Sinema versiyonunu izlemediğimden Yönetmen Kurgusuyla aralarındaki farkları yazamayacağım. Ancak movie-censorship.com sitesi bunu benim yerime yapmış, Link .

Bu arada filmin sinema versiyonunu izleyememiştik çünkü filmin (yetişkinler için yapılmış olup 18+ ibaresi alsa da) Türkiye'de (devletimizin uygun görmemiş olmasından ve devletimizin yetişkinlerin neyi izleyip neyi izleyemeyeceğine karar verebilme yetkisi olduğundan!) gösterimi yasaklanmıştı. Link

Bu bölümde Christian Slater ve Stacy Martin (film genelinde olduğu gibi) gayet iyi performanslar sergiliyorlar.

Lars von Trier yine izleyicilerini diğer birçok yönetmenin götüremediği durumlara, hayatlara, karakterlere ve diyaloglara götürüyor; tabuları yıkıyor ya da zorluyor.

İlgilisine...

imdb

4 Ekim 2015 Pazar

SWING TIME - (1936)

SWING TIME

Fred Astaire ve Ginger Rogers'ın başrollerini paylaştığı bu müzikalin yönetmen koltuğunda ise George Stevens var.

Filmin kısaca konusu: Bir kumarbaz ve dansçı olan John "Lucky" Garnett (Astaire) kendi düğününe geç kalır. Nişanlısının babasına kendini kanıtlamak için 25000 dolar kazanıp geri dönecek ve Margaret ile evlenecektir. Lucky ve arkadaşı Cardetti New York'un yolunu tutarlar. New York'ta Lucky bir dans öğretmeni olan Penny (Rogers) ile tanışır ve olaylar gelişir. Bir romantik fantezi hikayesi olan filmin senaryosunu Erwin S. Gelsey'in öyküsünden Howard Lindsay ve Allan Scott uyarlamış.

Filmde tap danstan, swinge ve balo danslarına kadar çeşitli dans rutinleri mevcut. Özellikle filmin sonlarına doğru izlediğimiz "Never Gonna Dance" sahnesindeki Astaire ve Rogers'ın dansı unutulmaz. Anlatılanlara göre Astaire bu sahnedeki dansın kusursuz icra edildiğinden emin olana kadar sahneyi 47 kez tekrar ettirmiş. Rogers'ın ayakları şişip, kanasa da sonuna kadar partnerine eşlik etmiş.

Bir de Hermes Pan'ın kareografisini yaptığı ve En İyi Dans Yönetimi Oscar'ına (artık günümüzde olmayan bir kategori) aday olduğu "Bojangles of Harlem" dans rutini var. Fred Astaire'in kendisine ait üç gölgeyle yaptığı dans bir hayli sinematik. Yalnız bu sahnede Astaire bir siyahı canlandırdığı için yüzünü siyaha boyaması günümüzün politik doğrucu kesimleri tarafından eleştirilebiliyor. Bu tarz sahnelerin o yıllarda ve sonrasında filmlerde birçok örneği var. [En azından Warner Bros. Disney gibi bu sahneleri çıkararak tarihi değiştirmeye çalışmamış. Bahsettiğim olay: Disney'in Fantasia adlı klasik animasyon filminin DVD baskısında Sunflower adlı siyahi karakterin yansıtılışının günümüzde ırkçı ya da negatif görülebilir diye filmden çıkartılmış olmasıdır (en azından sinema tarihi açısından bir de filmin kesilmemiş versiyonunu çıkarsalardı). Kısaca Warner Bros. bu konuda daha duyarlı ve kendi çizgi filmlerinde de sansüre gitmiyor, sadece çizgi filmin başında kısa bir uyarı yazısı beliriyor o kadar. Neyse, konumuza geri dönelim...]

Filmin bestelerini Jerome Kern yaparken şarkı sözlerini ise Dorothy Fields yazmış. Özellikle artık bir klasik olan ve o yıl En İyi Şarkı Oscar'ını kazanan "The Way You Look Tonight" adlı şarkı filmin lokomotif şarkısı diyebiliriz.

Kısaca: Yardımcı oyuncular Victor Moore (Cardetti) ve Helen Broderick (Mabel) de rollerinde gayet başarılılar. Filmin sanat yönetmeni -bu filmden önce iki Astaire-Rogers filminde En İyi Sanat Yönetmeni Oscar'ına aday olan- Van Nest Polglase ve kanımca yine iyi bir iş çıkarmış. Sinematograf koltuğunda ise dönemin ünlü müzikallerine imza atmış olan David Abel var. Kostüm tasarımları ise (özellikle Rogers'ın elbiseleri) Bernard Newman'a ait.

Swing Time Astaire-Rogers'ın birlikte rol aldıkları dokuz müzikalin beşincisi ve ikilinin en iyi filmlerinden biri.

İlgilisine...

imdb