1 Kasım 2016 Salı

HAXAN - (1922)

Häxan: Witchcraft Through the Ages

Yönetmenliğini Benjamin Christensen'in yaptığı bu canlandırmalı belgesel film tarih boyunca cadılık kavramının kökenini, cadılık olarak görülen olayları, toplumların din eksenli kafalarında yarattıkları korkuları ve bu korkulardan ötürü histeriye kapılarak giriştikleri cadı avlarını bilimsel bir bakış açısıyla irdeliyor.

Filmin öyküsü yönetmen Christensen'in Berlin'de bir kitapçıda Malleus Maleficarum'un (1486'da bir din adamı olan Heinrich Kramer tarafından yazılmış cadılara karşı nasıl muamele edilmesi gerektiğini anlatan; içeriğinde acımasız cezalar, işkenceler vs. barındıran bir kitap) bir kopyasını bulmasıyla başlamış.

Yönetmenin canlandırma sahneler için istediği detaylı orta çağ setleri, kostümler, makyaj çalışması, proplar ve filmin uzayan prodüksiyon süresi filmin bütçesini yükselterek filmin İskandinavya'da çekilmiş en pahalı sessiz film ünvanını almasını sağlamış. Filmi İsveç finanse etse de filmin tamamı Danimarka'da çekilmiş.

Haxan bir belgesel film olsa da barındırdığı canlandırma sahnelerinin içeriğinden ve 1920'li yıllara göre sergilediği gerçekçilikten ötürü aynı zamanda bir korku filmi olarak da kabul görür.

Film İskandinav ülkelerinde hem eleştirel hem de ticari olarak başarılı olsa da Amerika ve diğer birçok ülkede içerdiği çıplaklık, cinsellik, işkence canlandırmaları gibi hususlardan ötürü yasaklanmış.

Filmin Criterion Collection'dan çıkan restore edilmiş, detaylı ve birçok ekstra barındıran bir dvd baskısı var ancak umarım yakın zamanda daha iyi restore edilmiş bir blu-ray baskısı da çıkar.

İlgilisine...

DRACULA - (1931)

DRACULA

Listen to them. Children of the night. What music 'they' make.

Yönetmenliğini Tod Browning'in yaptığı bu klasik kült korku filminin başrolünde artık Kont Dracula rolüyle ikonlaşmış olan Bela Lugosi var.

Bram Stoker'ın romanı Hamilton Deane ve John L. Balderston tarafından Broadway'e oyun olarak uyarlanıp büyük bir başarı yakalayınca Universal stüdyosu -daha önce kitabın film haklarını satın almış olduğundan- film prodüksiyonuna yeşil ışık yakar. Filmin senaryosunu Broadway oyunu'nun senaryosunu temel alarak Garrett Fort yazmış.

Filmin başrolüne ise Broadway versiyonunda da Dracula'yı canlandıran Bela Lugosi getirilir. Lugosi'nin role getirdiği seksüel taraf, karizması ve eksantrikliğiyle seyircinin gözünde rolle özdeşleşir. Ayrıca Dracula'nın kölesi olup yavaşça delirmeye başlayan Renfield rolünde Dwight Frye'ın performansı da gayet etkili.

Filmin görüntü yönetmeni Metropolis'in de görüntü yönetmenliğini yapmış olan Karl Freund. Dolayısıyla filmin kamera çalışmasında ve aydınlatmasında Alman dışa vurumculuğunun izlerini görmek mümkün.

Bu arada stüdyo tarafından filmin İspanyolca konuşulan ülkeler(özellikle Meksika) için aynı setlerde geceleri çekilen bir İspanyolca versiyonu var. Bu versiyonun yönetmenliğini George Melford yaparken Dracula'yı Carlos Villarias canlandırıyor. Bu filmi Dracula'nın Universal'den çıkan blu-ray baskısında ekstra olarak bulabilirsiniz. Villarias'ın performansı Lugosi'den uzak olsa da film teknik açıdan gündüzleri çekilen kardeşine göre biraz daha iyi.

Filmin sonunda Van Helsing rolündeki Edward Van Sloan'ın seyirciyi sakinleştirmek için yaptığı konuşmayı "Sonuçta: öyle şeyler(vampirler) var", diyerek muzipçe bitirmesi de çok hoş.

İlgilisine...